Yeni Türk lûgati |
From inside the book
Results 1-3 of 100
Page 408
... olma . Bir ilim veya fende bilgisini derin- leştirme . İhtişam [ i ] Göz kamaş- tırma , debdebe , tantana . İhtiva [ i ] İçine alma , şamil olma , ihata . İhtiyaç [ i ] Lüzum , za- ruret . Birşeyi onsuz yapa- mıyacak derecede bağlı olma ...
... olma . Bir ilim veya fende bilgisini derin- leştirme . İhtişam [ i ] Göz kamaş- tırma , debdebe , tantana . İhtiva [ i ] İçine alma , şamil olma , ihata . İhtiyaç [ i ] Lüzum , za- ruret . Birşeyi onsuz yapa- mıyacak derecede bağlı olma ...
Page 1092
... olma , ayan olma . Maz- hariyet , talih , kader , baht . Tecellisiz [ s ] Bahtsız , talihsiz , kadersiz . Tecellüt [ i ] Inat ve serkeşlik etme . Yalandan cesaret gösterme . - Tecemmű Tecemmü [ i ] · İçtima etme , toplanma , birikme ...
... olma , ayan olma . Maz- hariyet , talih , kader , baht . Tecellisiz [ s ] Bahtsız , talihsiz , kadersiz . Tecellüt [ i ] Inat ve serkeşlik etme . Yalandan cesaret gösterme . - Tecemmű Tecemmü [ i ] · İçtima etme , toplanma , birikme ...
Page 1200
... olma , anlama , hi berdar olma , ittila . Vukuflu [ i ] Maluma Vukufsuz [ s ] Malumat SIZ , bihaber . Vukufsuzluk [ i ] Mal matsızlık , bihaberlik . Vuslat [ i ] Âş kın maş kavuşması , vis kasına firkat mukabili . Vusta [ s ] Orta ...
... olma , anlama , hi berdar olma , ittila . Vukuflu [ i ] Maluma Vukufsuz [ s ] Malumat SIZ , bihaber . Vukufsuzluk [ i ] Mal matsızlık , bihaberlik . Vuslat [ i ] Âş kın maş kavuşması , vis kasına firkat mukabili . Vusta [ s ] Orta ...
Common terms and phrases
açık ağaç ağrı ahalisinden alet aleti balık beyaz biribirine Birşeyin boş böcek cem'i cins çıkan çıkarmak çiçek daire demir denilen durmak düşmek edilmek elektrik eşya etme ettirmek fili gelmek Gemi güzel hafif hali hâsıl hastalık havi hayvan herbiri ifade ilim ince inti ismi işe işi kadın kaffe kâğıt kalın kavi kısmı konulan kulla kullanılan kullanılır kumaş kuş küçük lama lamak ları lenmek madde mağa mahal mahsus alet maruf mayan mensup ve müteallik meyva miş mucip muş mürekkep müte nebat nevi Nişasta olma olmayan olunan olunmak olunmuş parça peyda saire san'ati satan adam sert sup ve müteallik suretile surette şeklinde şeyi şeyin şeyler tahta tarafa tarzı tasvir taş tertip tohum ufak üzre Vaktile vermek yapan ve satan yapılan yapılmış yarayan yazı yemek yere yeri yumşak yük ziyade